MANTARLAR
Bu alem, yediğimiz şapkalı mantarları ve diğer organizmalarla birlikte yaşayan cıvık mantarları içerir. Bazı mantarlar, alglerle bir araya gelerek "liken" adı verilen toplulukları oluştururlar. Bazı türler de, bitkilerin köklerinde simbiyont olarak yaşarlar. Bitkilerin %90'ı, köklerinde simbiyont mantar türlerini taşır.
İletim dokusu bulunmayan ve bu nedenle heterotrofik, parazitik ya da saprofit (çürükçül) beslenen, fotosentez yapmamaları nedeniyle ışığa bağımlı olmayan, ökaryotik canlılardır. Çoğu hareketsizdir. "Ekzoenzimler" adı verilen sindirim enzimleriyle hücre dışı sindirim yapılır. Besin maddeleri, vücutta glikojen formunda depolanır. Hücre duvarları, ağırlıklı olarak kitin yapıdadır. Ayrıca hücre zarı yapısında, hayvanlardaki kolesterol yerine, "ergosterol" adı verilen özel bir bileşik bulunur.
Mayalar gibi bazı cinsleri tek hücreli olabilir. Çok hücreli üyeleri, "hif" adı verilen özel vücut bölümlerinden oluşurlar. Hifler, bir araya gelerek "misel" yapılarını meydana getirir. Spor adı verilen özel hücrelerle ürerler. Sıklıkla rüzgar yoluyla saçılan sporlar, organizmanın türüne ve ortam koşullarına göre eşeyli (mayotik) ya da eşeysiz (mitotik) olarak üretilirler. Eşeyli üreme öncesinde, "feromon" olarak bilinen kimyasallarla iletişim kurarlar. Bitkilerde görülen döl almaşı, mantarlarda da görülür.
1. Küf Mantarları
Miselyumu iyi gelişmiştir. Eşeysiz üreme sporla, eşeyli üreme gamentlerle yapıldığı için bunlar alglere benzer. Hiflerde enine çeperler nadiren bulunduğu için, stoplazma içinde çok sayıda çekirdek görülür.
Küf mantarlaı saprofit ve parazit yaşar. En çok rastlanan cinsleri; Candida, Mucor ve Rhizopus'dur

2. Askuslu Mantarlar (Ascomycota)
Karasal ve sucul mantarlardır. Hifler bölmelere ayrılmıştır.
Eşeyli üreme, içinde sporun mayozla oluştuğu, askus denilen bi yapı ile sağlanır. Sporlar, askuslardan fıştılarak dağıtılır. Bunlara örnek olarak, mayaları ve likenlerle birlikte yaşayan mantarları verebiliriz.
a. Bira Mayası Mantarları
Bunlar hifsiz olup, tomurcuklanma ve nadiren askospor oluşumu ile üreme yapar. Bira mayası özel olarak kurutularak saklanır; hamur mayalanması ve kabartılmasından kullanılır.
Mayalanma olayında karbonhidratlar parçalanıp, CO2 gazı açığa çıkar. Çıkan gaz ekmeğin kabarıp sünger gibi olmasını sağlar. Ayrıca bira mayası, B vitemini bakımından zengindir.

b. Penisilin (Penicillium) Mantarı
süpürgeyi andıran bi yapıya sahip olan penisilin mantarı; peynir, limon, yiyecek maddeleri üzerinde saprofit olarak yaşar ve yiyecekler üzerinde mavi küf yapar. Rokfor, komembert vegorgonzole gibi peynirlerin küflenip olgunlaşmasını sağlayan bu mantarlardır. Eskiden veremli kişilere küflü peynir yedirilirdi.

Penisilin mantar
Penicilliumda penisilin antibiyotiği bulunur. Penisilin; pnömoni (Akciğer zarı iltihabı), çıban, ateşli hastalıklar, böbrek iltihaplası, menenjit gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır. Ancak penisilin ve diğer antibiyotikler, bazı insanlarda alerji yapabilir; bu yüzden kontrolsüz ve gereksiz kullanılmamalıdır.
3. Şapkalı Mantarlar
Bu sınıfa çevremizde rastlanan ve mantar olarak tanımladığımız türlerin çoğu girer. Yani bunlar; yenilebilir, zehirsiz ve zehirli şapkalı mantarlar içeren karasal mantarlardır. Hfleri bölmelidir.
Spor kesesi bazidium dını alır. Bazidium torba şeklinde olup, şapkanın alt yüzeyindeki lamellere yerleşmiş ve çok sayıda bulunur. Olgunlaşmış bazidiyosporları eşeysiz üremeyi sağlar.
Şapkalı mantarların yenen tipleri olduğu gibi, çok zehirli olanları da vardır (200 kadar yenilebilir, 25 kadar da zehirlidir). Bu yüzden kesinlikle zehirli olmadığı bilinen mantarlar yenmelidir.
Bazen zehirli bir mantar türünü, zehirsizinden ayırt etmek oldukça güçtür. Çünkü zehirli ve zehirsiz mantarların görünüş ve lezzetleri benzerlik gösterir. Mantar zehiri çok tesirlidir; bir mantar dahi insanı öldürebilir.
Mantar zehirinin genellikle yendikten sekiz saat sonra etkisi ortaya çıkmakta, bu süre içinde karaçiğer ve böbrek işlevini yitirdiği için ölüm kaçınılmaz olmaktadır. Nacak böbrek ve karaciğer nakliyle bireyin yaşamı devam edebilir. Zehirli ve zehirsiz mantarları ancak uzmanlar ayırabilmektedir. Bazen bu kişiler dahi yanılabilir.